Bir kadının başarı hikayesi: Olga Eser
Antalya’da adını girdiği her ortama yazdırmayı başaran, her geçen gün ise daha çok tanınan bir isim Olga Eser. Antalya’nın yabancı gelini, eşi ile organizasyon sektöründe hizmet veren ve sektörünü etkin seviyede temsil eden kişi Olga Eser. Bir kadının azimli çalışmasının hikayesi Olga Eser.
Kadınların hayatın her alnında olması gerektiğini anlatan, sadece anlatmakla kalmayıp yaşamında da uygulayan bir isim Olga Eser. Ukrayna’dan gelen, evlenerek Antalya’ya yerleşen ve eşiyle birlikte girdiği iş dünyasında adından sıkça söz ettiren Olga Eser ile işini, sosyal girişimlerini, projelerini ve hayata dair gelecek planlamalarını konuştuk.
Effect Ses Işık Lazer ve Görüntü Sistemleri ile ADO Organizasyon isminde işletmeleri ile hizmet veren Olga Eser, aslen evli ve iki çocuk annesi bir iş kadını. Eşi ile birlikte ses, ışık ve lazer hizmetleri ile organizasyon için gerekli olan ekip ve ekipmanları tedarik eden bir sektörde hizmet veren Eser, aynı zamanda Uluslararası Lazer Birliği’nde (İnternational Laser Display Association) yönetim kurulu üyesi olarak Türkiye’yi temsil ediyor.
Aldığınız eğitimden ve iş dünyasına girişinizden bahseder misiniz?
ASEM (Academy of Economic Studies of Moldova) Üniversitesi Uluslararası Ekonomik İlişkiler Bölümü’nde eğitim aldım. Bu eğitimim sayesinde çok iyi derecede İngilizce biliyorum. Eğitim hayatım gayet başarılı devam ediyordu fakat evlenerek Türkiye’ye yerleşmem nedeniyle yarım bırakmak zorunda kaldım. Türkiye’ye geldikten sonra da eğitimime devam etmek istedim ve Hukuk Fakültesi’nde eğitimimi tamamladım. İş dünyasına girişim ise eşime iş hayatında da destek olmayı istememle gelişti. Sonrasında kendi alanıma odaklanmama zaman kalmadan kendimi bu sektörde buldum.
Yaptığınız işten ve verdiğiniz hizmetlerden kısaca bahseder misiniz?
2006 yılında eşim ile hizmet vermeye başladığımız Effect Ses Işık Lazer ve Görüntü Sistemleri firmamızda; konser, parti, açılış, defile, ödül törenleri, bayi toplantıları ve kongrelerde ihtiyaç duyulan ses, ışık ve lazer teknik alt yapı hizmeti veriyoruz. Genel olarak otellerle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Türkiye’de lazer sadece eğlence mekânlarında kontrolsüz bir şekilde gezen bir ışık olarak algılanıyor ama biz bunun dışında kontrollü bir şekilde kullanılan uygulamalar yapıyoruz. Lazer entegre ederek tanıtım videolarını daha farklı bir boyuta taşıyoruz. Bilinçli olarak kullanılan lazerin reklam çalışmalarına büyük katkısı oluyor.
ADO Organizasyon bünyesinde yer alan Event Party Store ise 2014 yılında perakende satış hizmetine başladı. Artık herkes daha pratik çözümler bulabilmek için çalışıyor. Oteller de artık her hizmeti farklı bir tedarikçiden karşılamak yerine belirli bir gruplama yapmayı tercih ediyor. otellerde düzenlenen büyük partilerde, o atmosferi hissettirebilmek için konseptli ürünler dağıtılıyor ve o aksesuarlarla atmosfer tamamlanıyor. Böyle olunca da aksesuar ihtiyacı doğuyor. Bu hizmetimizi sadece otel ve kurumsal boyutta değil, perakende boyutunda da hizmet vermek için 2014 yılında Lara’da Event Part Store’da hizmet vermeye başladık.
Eşinize hangi noktalarda yardımcı oluyorsunuz, şirket adına yaptıklarınız nelerdir?
Uluslararası bağlantıları kuruyorum ve bu bağlantıların takibini gerçekleştiriyorum. Gümrük işlemleri, ürün alımı süreci ve takibi, ithalat vb. prosedürlerle ilgileniyorum. Eşim daha çok teknik işleri takip ediyor. Özellikle fuar ziyaretlerine, sektörel toplantılara katılmaya gayret ediyorum ve bunun çok büyük etkisini gördüğümüzü düşünüyorum. Şirketimizi daha uluslararası boyuta taşımak için çalışmalarımı yürütüyorum.
Uluslararası Lazer Birliği’nde yönetim kurulu üyesisiniz, bu süreç nasıl gelişti?
Firma olarak tedarikçi arayışına girdiğimiz bir dönemde Avrupa ve Amerika’yla bağlantılar kurduk. Araştırmalar sonucu Amerika’da Uluslararası Lazer Birliği gibi bir oluşumun olduğunu ve bu oluşumun lazer sektörüne yoğunlaşan bir birlik olduğunu öğrendim. Gerekli şartları yerine getirdim ve üye olduk. Şu an firma olarak birliğin Türkiye’den tek üyesiyiz ve 4. Dönem yönetim kurulu üyesiyim.
ATSO’da 38. Grup Meslek Komitesi’nde görev alıyorsunuz. Bu sektör adına önemli bir görev.ATSO’daki süreç yeni bir süreç. 38. Grup, reklamcılık, organizasyon ve fuar faaliyetleri altında toplanıyor. Ben de kendi sektörümü temsil etmek ve daha ileriye taşımak için bu grupta yer alıyorum.
Türkiye’deki ticaret sistemine adapte olma süreciniz nasıl gelişti?
Ben bu sektöre eşim aracılığıyla girdiğim ilk zamanlarda çok zorlandım, çünkü Türkçe’yi yeterince bilmiyordum. Farklı bir ülke ve farklı kültürdeydim. Ticaretin bile farklı bir kültürü vardı. Dil kursuna gittim ve o süreç bana çok şey kattı. Sonrasında buradaki çalışma sistemine hâkim oldum ve kendime özgüven geldi.
Kadın olarak sektörde yer almak dersek, mutlaka anlatacak anılarınız vardır?
Bence kadınlar tüm dünyada zorluklarla zorluklarla karşı karşıyalar. Maalesef kadının işleri eve geldiği zaman da bitmiyor. Ben kadın olarak öncelikle ‘daha farklı ne yapabilirim?’ sorularını kendime sürekli sordum. Farklı ortamlarda farklı fikirler edindim. ‘Bulunduğumuz sektörde dünya çapında neler yapılıyor?’ gibi noktalara odaklandım. Hep yeni fikirler edindim.
Yabancı gelin olarak Türkiye’ye alışma sürecinizi anlatır mısınız?
İlk zamanlar çok zorlanmıştım, burada normal olan şeyler biz yabancılara farklı gelebiliyor. Türkler çok misafirperverler. Alışma sürecimde eşimin desteği büyüktü. O’na çok teşekkür ediyorum bana hep destek oldu. Fikrim ya da projem ne olursa olsun beni hep dinledi, anladı ve destekledi. Hiçbir zaman, iş hayatına girmeme engel olmadı hatta beni en çok teşvik eden de eşim oldu.
Lazer denilince aklımıza isim yazdırarak evlilik teklifi etmek geliyor. Size de böyle teklifler geliyor?
Evet ara sıra böyle istekler alıyoruz ama bu Antalya’da pek yapılamıyor çünkü uygun yüzey pek yok. Bu uygulama daha çok İstanbul Boğazı’nda gerçekleştiriliyor. Gelin ile damat içeri girerken, lazerden bir tünel yapılabiliyor. Temaya uygun görseller kullanarak ve isimler yazarak farklı bir atmosfer yaratabiliyoruz.
Antalya hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Bazı insanlar alışma sürecinde zorluk çekebiliyor ama ben çabuk alıştım, Antalya çok güzel bir şehir. Yaz aylarında biraz zorlanıyordum ilk başlarda ama şimdi sorun yaşamıyorum. Antalya denilince akla ilk olarak tatil geliyor.
Eşinizle birlikte çalışmak sizce avantaj mı, dezavantaj mı?
Bu hem avantajlı hem de dezavantajlı bir durum. İş yerinde olan konuları bazen eve taşıyabiliyorsun. Bunu aşmayı öğrendiğimiz zaman işler biraz daha kolaylaşıyor. Ben şuna inanıyorum, birlikte çalışmak başarının sırrı olabilir. İş içinde olduğunuz zaman bazen bir şeyleri göremiyor olabiliyorsunuz, bu nedenle yanınızda farklı bir gözle bakan size yol gösteren birinin olması büyük bir avantaj oluyor. Birbirimizin eksiklerini tamamlıyoruz, rakip değil, ekip oluyorsunuz. Bazen, ‘her zaman birliktesiniz, bu sizi rahatsız etmiyor mu?’ diye soruyorlar. Ben bunun dezavantaj olmadığını düşünüyorum.
İş dünyasına girmek isteyen kadınlar için tavsiyeleriniz nelerdir?
Bir kadın için ona destek olan birinin olması çok önemli. Fakat bazen kadınlar projelerini hayata geçirmekten, en çok da fikirlerini sunmak çekiniyorlar, ön yargılardan korkuyorlar. Bu nedenle onları motive edecek, cesaret verecek bir insana ihtiyaç duyuyorlar. Başarısız olmaktan korkuyorlar. En önemlisi ilk adımı atmak, başladıktan sonra gerisinin geleceğini düşünüyorum.
Kadınlar elde edilen para ile şartları nasıl iyileştirebilirim’ diye düşünerek yeni adımlar atar, kadınlar yapıcıdır. Kadına bir şey verirseniz onu çoğaltır ve üretir.
Hobiniz var mı?
Benim hobim çalışmaktır.
Tarih: 14-08-2019