içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

A'dan Z'ye Mesleğinde adeta sözcü haline gelmiş bir isim

Berber-kuaför koltuğundan kendinizi iyi hissederek kalkarsınız, o koltukta yeri gelir sohbetleriniz ile dünyayı kurtarırsınız. Yıllarca imajınızı o’na bırakırsınız, hatta yeri gelir en özel anlarınızı paylaşırsınız. İşte o meslek, eskimeyecek olan berberlik mesleği.

A'dan Z'ye Mesleğinde adeta sözcü haline gelmiş bir isim

Berber ve kuaförlük mesleği, son yıllarda farklı sorunlarla mücadele eden bir meslek. Berber ve kuaför koltuğuna oturan kişiler kalktıklarında kendini iyi hissediyor ama ya berberlik mesleğini icra edenler hangi sorunlarla boğuşuyor? Berberlik mesleğine dair sorunları, mutlulukları, mesleğe dair keyifli yönleri, mesleğe dair çözüm önerilerini, sektöründe adeta sözcü haline gelmiş bir isme, Süleyman Özyurt’a sorduk.

Öncelikle kendini tanıtır mısınız.
Adım Süleyman ÖZYURT 37 yaşındayım. 25 yıldır erkek kuaför mesleğimi icra ediyorum. 17 yıldır Muratpaşa Konuksever Mahallesi’nde kendi işyerimi çalıştırıyorum. Aynı zamanda evli ve 4 çocuk babasıyım.




Berberlik, kuaförlük mesleği pek çok ülkeye göre ülkemizde daha da önemsenen bir mecra.
Mesleğinizi tanımlayın dersek, size göre mesleğiniz nedir?
Mesleğimiz bir sanattır. Her berber, kuaför aynı zamanda bir zanaatkârdır. Çünkü el emeği göz nuru dediğimiz bir işimizi var. Bakın pandemi döneminde insanlar evlerine tıraş makinesi aldı, yasaklar kalktığı andan itibaren yine esnafımızın kapısını çaldı, tıraşını oluyor. Gençler evleniyor, damat tıraşı, gelin başı meslektaşlarımız tarafından yapılıyor. Erkekler gündüz kendisi ve işi için, gece eşi için tıraş oluyor, bakım yaptırıyor.

Okul dönemi başlıyor çocuklar tıraşa koşuyor. Bayram yaklaşıyor, bayramlık tıraş için mekânlarımızda bayram yaşanıyor. Yani insanlar bizim sayemizde kendini iyi hissediyor. Kendini buluyor.

Bir de berber sohbetleri vardır. Çoğumuzun müşterileri yıllardır sadık olan, sürekli gelen daimi müşterilerdir. Onların özel hayatından tutun, samimiyetle paylaştıkları pek çok sırlarını biliyoruz. Siyasi görüşlerini biliyoruz. Yani mahallenin muhtarı gibi, gelen müşterilerimizin düşüncelerini zamanla öğreniyor, dertlerine ortak, sevinçlerine gülümseme katıyoruz.

Yani berberlik, kuaförlük mesleği çok özel bir meslek, gözümüzün nuru bir meslektir. Mesleğimizi sevmek, adeta insanı sevmektir.




Bu güne kadar mesleğinizdeki sıkıntıları özetleyin dersek, nedir bunlar?
Her sektörde olduğu gibi bizim mesleğimizde de sıkıntılar elbette var. Örneğin en önemli sıkıntılarımızın başında fiyatlarımız geliyor. Bir meslektaşımızın fiyatı ile diğeri uyuşmuyor. Elbet serbest piyasa ekonomisinde bu türde değişkenler olacak… Ama bu değişkenler arasında uçurum olursa, el emeği dediğimiz mesleğimizin değerini de küçümsemiş oluruz. Rekabet elbet önemli ama rekabet fiyatta değil, kalitede, hizmette, güler yüzde, memnuniyette olmalı.

Ayrıca yeni açılan berber dükkânlarının, kuaförlerin arasında belirli bir mesafe olmalı. Yüz metre aralıkla berber veya kuaför dükkânlarını görebilirsiniz. Bu durum Avrupa’da böyle değil. İşletmeler, bölgesel ihtiyaca, nüfus oranına göre belirlenip, belirli mesafelerde açılmasına izin veriliyor. Bu sayede hem rekabet dediğimiz, kazancı düşüren yarış olmuyor, hem müşteri kaybı endişesi ile dertlenen esnaf olmuyor. Mutlu işletme sahibi, mutlu birey, mutlu topluluk demektir.

Diğer yandan sektörümüzün kanayan yarası kalfa-çırak sıkıntısı. Eskisi gibi mesleğimize ilgi yok. Şimdiki gençler teknoloji üzerinden para kazanmayı, daha kolay işlerde kariyer yapmayı düşünüyor. Ancak herkeste beyaz gömlekli olamıyor, bu kez yaşını almış, henüz işi olmayan gençlik yığını ortaya çıkıyor. Anne-babalar şunu bilmeli ki, herkes mühendis, doktor, milletvekili, popçu ya da topçu olursa kim berber, kim bahçıvan, kim motor ustası olacak. Gerçek kazanç bu mesleklerde var. Gençlerin çoğu asgari ücrete, eğitim gördüğü alanın dışında çalışmak zorunda kalarak hayatını sürdürüyor.

Diğer sorunumuz son günlerin aratan fiyatları ile elektrik su ve malzeme fiyatları. Önüne geçilemiyor. Personel sigortaları çok yüksek. Vergi dilimi sektörümüzün üzerinde az ancak kazançlarımız da az olduğu için, diğer giderler meslektaşlarımızı zorluyor.




Yukarı da pek sorunu dile getirdiniz. Peki, çözüm önerileriniz nedir, sorunların çözümü için ne tür girişimlerde bulundunuz?
Tıraş fiyatlarının çözümü için meslek odamız, mahalle mahalle, semt semt, üyelerini bir araya getirmeli, meslektaşları birbirine kaynaştırmalı. Fiyat politikasındaki rekabetin aslında girdilerimize zarar verdiği anlatılmalı. Bölgesel fiyatlar belirlenmeli. Çünkü bazı bölgelerde kiralar çok yüksek ve buralarda fiyatlar giderlere göre yüksek olmalı.

İşyerlerinin yakın mesafede işyeri açmaması için üst kuruluşlar, belediyeler ile sektör master planları yapılmalı. Meslek odamızın hangi mahallede kaç tane berber-kuaför var bunu çıkartıp, o mahallede nüfusa göre gerekli olan sayıyı belirlemeli, fazla olan sayı var ise mevcudu koruyarak yenilerinin açılmasını ilgili belediyeler ile görüşerek kısıtlamalı. Sonuçta ruhsatı belediye veriyor.

Kalfa, çırak sıkıntısı için oda olarak mesleki eğitim konusunda girişimlerde bulunulmalı, özellikle muhtarlar ile görüşülerek yaz aylarında okul ara tatillerinde gençlerimizin hem meslek sahibi olması, hem harçlıklarını çıkarması için adımlar atılmalı.




Bir süre önce sosyal ağ üzerinden kalfa ve çırak bulmak için grup kurdunuz. Faydası oldu mu, esnaf bu gruptan ne derece faydalandı?
Facebook üzerinden ‘kalfa çırak ara bul’ isimli grubu kurdum. Meslektaşlarımın bir araya gelmesini sağladım. Ve birçok meslektaşım bu platformdan kalfa ve çırak buldular. Yaraya bir nebze merhem olmak için bile olsa, her türlü adımı atıyor, gayreti gösteriyorum. Ayrıca gerek işletme devir devir alma, gerek malzeme satışları konusunda bu grup iyi bir iletişim kanalı oldu. Aynı zamanda birbirimizden haberdar oluyoruz.

Pandemi döneminde basında pek çok kez haberleriniz çıktı. Sektör adına bir anlamda sözcülük yapıyorsunuz. Bu adımı atarken hedefiniz nedir?
Aslında sadece pandemi dönemi değil, daha öncesi dönemde de pek çok haber alanında ismim yer aldı. Burada yapmak istediğim, mesleğime sahip çıkmak, meslektaşlarımın sorunlarını kamuoyu ile paylaşmak. Aslında bu girişimler kurumsal çatı altında yapılmalı. Ancak kurumsal yapıda yetersizlik varsa, sizi temsil edenler sizden bihaber ise sorunlarınızla baş başa kalmışsanız, o zaman elinizi taşın altına koymanız gerekir.

Ben de bunu yaptım, yaptığım açıklamaların pek çoğu da değerli bulundu ki, ilgili yayın organlarında yer aldı. Buradan, sorunlarımızı dile getiren tüm medya kuruluşlarına çok teşekkür ediyorum. Onlar bizlerin bir anlamda sözcüsü oldu, sesimizi duyurdu.




İşletmenizde ve personelinizde hijyen kuralları konusunda neler yapıyorsunuz. Çünkü insan teni ve nefesi ile en yakın temas halinde olan sizsiniz.
Gerçekten doğru söylüyorsunuz. İnsan tenine temas eden, müşterilerimizin nefesini hissettiğimiz bir mesleğimiz var. Bu nedenle hijyen ve temizlik kurallarına uyuyoruz, tek kullanımlık malzemeler kullanıyoruz. Kullandığımız malzeme ve kişisel temizliğe dikkat ediyoruz. Önemli bir konuda özellikle elimizin insan yüzüne yakın teması nedeniyle kokmaması, temiz olması gerekmekte. Buradan çağrım, özellikle sigara kullanan meslektaşlarımız sigara sonrası ellerindeki sigara kokusunu giderene kadar temizliğini yapsın. Çünkü bazı müşterilerimiz sigara kullanmadığı için en küçük kokuyu hissedip rahatsız olabiliyorlar. Bu nedenle naçizane tavsiyem, bu detaya dikkat etmeleri.




Bu güne kadar mesleğinizde yaşadığınız en ilginç olay neydi?
Bir gün bir müşterimi tıraş ettim. Kendisi 7 yıllık müşterimdi. Tıraşını olduktan sonra marketten bir isteği olan var mı deyip çıktı ve bir daha gelmedi. Bu durum benim oldukça garibime gitmişti. Daha çok ilginç anı var. Anlatsak ne sayfalar yeter, ne zaman. Mesleğimizde ilgin kişilerle karşılaşmak oldukça olası.

Antalya Berberler Odası diye kısaltırsak, mesleğinizin sorunlarını çözmesi gereken bir odanız da var. Odanız sorunların çözümü konusunda etkin mi?
Odamız pek çok soruna olduğu gibi özellikle fiyat sorununa karşı bir çözüm getirmiyor. Ayrıca meslektaşlarımızın kaynaşması için, birliktelik sergileyebileceğimiz ortamlar oluşturmuyor. Bu nedenle birbirimizden kopuğuz. Oysa hepimiz aidat ödüyor, üst kuruluşumuz olarak beklenti içinde oluyoruz. En ihtiyacımız olduğu dönem olan pandemi döneminde maalesef bize katkısı olmadı.




Berber-kuaför mesleğinde merdiven altı dediğimiz yapılar var mı, mesleğinizin hilesi var mı?
Berber kuaför esnaflığını merdiven altı yapanlar var. Ruhsatsız işyerleri var. Kalfalık ve ustalık belgesi olmayanlar ne yazık ki işyeri açabiliyor ve oda kayıtları bile yok. Elbet kullanılan malzemede de kalite problemi olan ürünlerin kullanılabildiği de bir gerçek. Bu çok abartılacak seviyede olamasa da, sonuçta insan cildine temas eden ürünler olduğu için ciddi bir sorun.

Mesleğinizde birliktelik var mı? Birlikteliği güçlendirmek için neler planlıyorsunuz.
Üzülerek söylüyorum ki mesleğimizde birlik beraberlik yok. Aynı semtte komşu komşusunu dahi tanımıyor. Herkes birbirinden kopuk. Bunun için ayda bir semt semt toplanıp, bir kahvaltı organize edip, esnafın birbirine kaynaştırılması tertip edilmeli. Bizler sadece müşterilerimizle değil, birbirimizle de sohbet etmeliyiz, turnuvalar düzenlenip buralarda yarışıp dostluklar kurmalıyız. O zaman çok sorun çözer, kol kola sektörümüze sahip çıkarız.

Son olarak bir berberin veya kuaförün yaşamında günlük neler vardır. Sosyalleşme adına neler yapıyorsunuz.
Esnaf olarak ustamızdan görüp öğrendiğimiz sabah erkenden işyerini açmak. Müşterimizden ilgi ve alakayı eksik etmemek. Ben şahsen sosyalleşmek ve kaynaşmak adına meslektaştaşlarımı sık sık ziyaret ediyor, sorunlarını dinliyorum. Diğer sosyal aktivitemiz ise müşterilerimiz ile sohbet etmek, gündeme dair gelişmeleri paylaşmak. Dönem dönem sohbetlerimizde ülke kurtarır, dünyayı değiştiririz. (gülümseme)


 

Tarih: 17-09-2021

FACEBOOK YORUM
Yorum