içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Ayşen Hamamcıoğlu: 'Gelecek, Kadınları Sevecek!'

Türkiye’nin ilk kadın oda başkanı olarak bu konuda öncülük yapan Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ayşen Hamamcıoğlu, iki dönem boyunca gerçekleştirdiği projelerini ve çalışmalarını, gençlere yatırımını ve ideallerini AntalyaBurada Dergisi okurları ile paylaştı… İşte bir kadının neler yapabileceğinin özeti.

Ayşen Hamamcıoğlu: 'Gelecek, Kadınları Sevecek!'

Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ayşen Hamamcıoğlu ile çalışmaları üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Özellikle eğitim alanında yaptığı projeler ile öğrencilere mühendislik mesleğini sevdiren Başkan Hamamcıoğlu’na merak edilen bazı soruların yönelttik.


Ayşen Hanım, kısaca sizi tanıyalım mı?
Makine mühendisiyim, Trakya Üniversitesi’nde okudum. Üniversiteden sonra Antalya’da çalışma hayatına başladım. Sektöre atılma sürecimde ise ilk olarak Göynük Bölgesi’nde bir otelde işe girdim. Otelde şantiye ve işletme bölümünde farklı görevler aldım. Şantiyedeki çalışmalarımın ardından soğutma sistemleri yapan bir firmada çalışmaya başladım. Kariyerimin ilerleyen dönemlerinde evlendim ve kendi işimi kurma kararı aldım. Eşimle birlikte kurduğumuz Mühendislik firması ile Konyaaltı’nda birçok otelin mekanik tesisat tayinini gerçekleştirdim, şirketimizin faaliyetleri hala devam ediyor.


Antalya MMO ile tanışmanız nasıl oldu?
Antalya’da ilk geldiğim dönemde iş bulmakta bazı zorluklar yaşadım. Bu nedenle Antalya MMO’ya geldim, odamızın öğrenci komisyonları var, bu konuda bana yardımcı oldular. Şimdi bizim yaptığımız işi zamanında onlar da benim için yaptı. İş bulmama ve sektörü tanımama ön ayak oldular diyebilirim. 
 

Şimdi ise Antalya MMO’nun yönetiminde yer alıyorsunuz…
Evet, kariyerim süresince odadaki faaliyetlerime ara vermeden devam ettim. TTMD’nin yönetim kuruluna seçildim. Bu vesile ile Antalya MMO’da seminerler ve eğitimler düzenliyordum. Antalya MMO’nun bana çok büyük katkıları olmuştu, ben de şubemiz için bir şeyler yapmak istedim ve adaylığımı koydum. Aslında bunu ihtiyaçlar gündeme getirdi. Biz de üzerimize düşen görevi yerine getirdik.

 


Sizce iki dönem üst üste seçilmenizin temel faktörü nedir?
Doğru projeler gündeme getirmiştik, sorunlar da belliydi. Sahaya indik, mühendis arkadaşlarımla konuştum, toplam 3 bin üyemiz var. Hepsiyle ayrı ayrı görüşmek emek istiyor. Sonrasında sorunları inceledik, neler yapabileceğimize baktık ve yapılması en mümkün olan çözümleri sunduk. Bu aşamada samimiyetimize inandılar diye düşünüyorum, ikinci dönemde de tekrar beni uygun gördüler.

 

Antalya MMO’daki 2. Dönem başkanlığınız için ustalık dönemim demiştiniz, 3. Dönem için ne düşünüyorsunuz?
Ben 1. dönemi bitirmeden 2. dönemim için hiç bir şey söylememiştim. 3. dönem için de söylemiyorum. Evet, 2. dönem ustalık dönemim fakat ilerisi için henüz bir şey demiyorum onu zaman gösterecek. Biz 30-35 kişilik geniş bir ekibiz, bu ekibin vereceği karar ile odamıza nasıl faydalı olacağımızı tartışacağız

 

Antalya MMO olarak oldukça aktifsiniz, biraz da çalışmalarınızdan bahsedelim…
Daha çok gençlere yol açabilmek ve mühendislik mesleğinin yetkin kişilerce seçilerek, mesleğini seven ve Türkiye’yi Sanayi 4.0 seviyesine taşıyabilecek gençlerin bu mesleğe gelebilmesi için mühendislik mesleğinin bilinirliğini arttırmaya çalıştık. Oda olarak her anlamda etkinlikler düzenliyoruz. 80 kişilik bir koromuz var. Antalya’nın en güçlü Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği korusu. Futbol kulübümüz de var ve diğer odalar ile birlikte turnuvalara katılıyoruz.


Oda üyeleriniz için gerçekleştirdiğiniz mesleki eğitimler var mı?
MİEM kurslarımız var, Meslek İçi Eğitim Kurumu olarak üyelerimize verdiğimiz kurslarla mesleğimizde bazı sektörleri daha çok vasıflandırmayı hedefliyoruz. Bu kurslarımızda asansör bakımı gibi hizmet vermek istenilen birçok alana özel eğitim veriliyor.
 


Antalya MMO’da gerçekleştirdiğiniz en gözde projeniz veya çalışmanız nedir?
Antalya’da çok güzel bir sempozyum düzenledik, bu bizim için çok önemliydi. Bu çalışmanın ardından ‘Minik Mucitler, Geleceğin Makineleri Projesi’ en gözde projelerimiz arasında yer alıyor. Kişisel olarak gerçekleştirdiğim projelere de değinecek olursam, şuan ZİGOT diye bir markam var. Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi’nin (ÇEKOM) kurumlarında cinsel saldırıya uğramış, ailesinden hasar almış gençlerin bir meslek edinmesi adına kodlama eğitimi gerçekleştireceğiz. Artık açık kaynak kodu ile kodlama eğitimin varsa, o açık kaynak kodları ile her türlü icadı ve araştırmayı yapabiliyorsunuz. Yeni bir lisan diyebiliriz. Bu da gençlerimizin kolundaki altın bir bilezik olacak.


Son projeniz olan ‘Minik Mucitler Geleceğin Makinaları Antalya’da’ büyük ses getirdi. Bu projenizin ayrıntılarını okurlarımızla da paylaşır mısınız?
Bu çalışmanın ilk bacağında anaokulu ve ortaokullarla, ikincisinde ise teknik liselerle bir araya geldik. Bu programın ilk aşamasında 48 bin kişiye ulaştık. 400 PDR öğretmenine eğitim verdik. Çalışmamıza toplam 206 proje katıldı. Çok güzel bir yarışmaydı. Çocukların analitik düşünmelerini, eğer bir yetenek varsa bunun keşfedilmesini, geleceğin bilim insanlarını yetiştirmeyi amaçladık. Biri anaokulundan biri ortaokuldan olmak üzere iki öğrencimiz birinci oldu.
 


 

Projenizin ikinci aşaması nasıl gerçekleştirildi?
İkinci aşamada Türkiye’de ilk defa yapılan adı ‘Mucit Fikirler Geleceğin Makinaları Projesi’ni’ gerçekleştirdik. Bu projeyi Antalya MMO olarak, Milli Eğitim Bakanlığı ve Antalya Valiliği ile protokol yaparak yaptık. Antalya’da bulunan 13 teknik lisede yaptık. Projede ilk olarak öğretmenlere seminer verdik, daha sonra ilkokul çocuklarına ‘İhtiyacı bulun ve sorunu çözün’ dedik. Ekip çalışması ile yapılan yarışmada Bahtılı Lisesi birinci oldu. Koah makinesi yaptılar, bu makine ilk defa yapıldı. Bu Koah makinesi büyük bir ihtimalle KOSGEB’den destek alacak ve imal edecek.

 

Yarışma ile gerçekleştirmek istediğiniz hedefleriniz nelerdi?
Biz öğrencilere yarışmayla ilgili şunları söyledik. Günlük yaşamda yaşadığınız sorunları çözmeyi amaçlayan projelere odaklanın. Demek istediğim büyük büyük icatlar değil sadece sorunları çözmek için ilk adımdı ve bunu başardık. Aldığımız sonuçlar da bizleri sevindirdi.

 

Mesleğinizi öğrencilere tanıtma noktasında adımlarınız nasıl oldu?
Daha çok teknik geziler düzenledik. Üniversiteye hazırlanan ve meslek seçimi yapacak olanlar için bu mesleğin ne olduğu ile ilgili meslektaş arkadaşlarımız birçok seminer verdi. Hatta ilkokul ve ortaokul seviyesinde dahi seminerler düzenledik. Mühendislik mesleği nedir, nasıl olunur, neler yapılır gibi birçok konuda bilgi verdik.
 

Mesleğe ilk adımı Antalya MMO sayesinde attığınızı belirttiniz. Oda olarak yeni mezunlara kapı açabiliyor musunuz?
Evet, Antalya’da ve Isparta’da öğrenci komisyonlarımız var onlara mesleği tanıtıyoruz, mezun olduklarında da son ders olarak mezuniyet törenlerine katılıyoruz. Tabi bu arada staj sürecinde de elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz. Şubat ayına kadar başvuran çoğu öğrenciye Antalya OSB ve ATSO ile yaptığımız işbirlikleri doğrultusunda yol gösterici oluyoruz. Mezun olduktan sonra ise iş başvuruları için bize geliyorlar, özgeçmişlerini alıyoruz, mühendis arayan şirketlere ulaştırıyoruz.


Mühendislik öğrencilerine bir tavsiyeniz var mı?
Ben öğrencilere her zaman ‘Siz yeni mezun olduğunuz için sizin bir özgeçmişiniz yok, siz öz gelecek oluşturmalısınız. Hayallerinizi anlatın, hedeflerinizi koyun. Bu hedefleri yerine getirmek için aldığınız eğitimlerle sosyal projeler yazın ki karşınızdakini inandırabilin’ diye tavsiyede bulunuyorum.


Mühendislik mesleğinin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin mühendislere ihtiyacı var. Sanayi 4.0 ile robotik bir çağa giriyoruz, dolayısıyla Türkiye’deki bir tıp doktoru İtalya’daki bir hastayı ameliyat edebilecek. Bu robotikleşme sürecinde ise en çok mühendislere ihtiyaç duyulacak. Bu da demektir ki; bundan sonra mühendisler elektrik ve mekanik, her dalda daha da etkin çalışacaklar.
 

Kadınlarına fırsat eşitliği sağlanması ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Kadınların toplumsal yaşamda, ekonomik ve siyasi alanda daha şiddetli bir sömürü ve eşitsizliğe tabi kalması, sadece kadınların değil, ülkenin geleceğini düşünen herkesin sorunudur. Eşit, özgür, adil, demokratik bir Türkiye ise ancak kadınların örgütlü mücadelesi ile olur. Kadın ya da erkek diye ayırmadığımız, eşit şartlarda yaşadığımız ve aynı eğitimi aldığımız zaman ülke olarak kalkınma seviyesine geleceğiz.
 

Kadınlarla ilgili oda olarak çalışmalarınız nelerdir?
Kadınlarla ilgili oda olarak kurultaylar düzenliyoruz. Diğer odaların kadın mühendisleri ile bir araya geliyoruz. Bu birlikteliklerde kadınların mesleki sorunlarını bir araya getiriyoruz. TMMOB’a bağlı illerdeki meslek odaları başkanlarının bir araya geldiği İl Koordinasyon Kurulu ile çeşitli organizasyonlar gerçekleştiriyoruz.


Kadın mühendisleri gelecekte nasıl bir sektör bekliyor?
Benim bir sloganım var ‘Gelecek, kadınları sevecek.’ Kadın mühendislikleri güç istiyor, şantiyede bulunmak zor ama bundan sonra her şey tasarım olacak. Binayı tasarlayacaksınız, imalatlarını yaptıracağınız ürünleri tasarlayacaksınız, mekanik tesisat ile ilgili her şey bir tasarlama ürünü olacak. Teknolojinin gelişmesi ile masa başından şantiye yönetimi ve imalatı yönetebilir duruma geliyoruz. Burada da kadınların gücü ortaya çıkacak. Kas gücüne değil de beyin gücüne ihtiyaç duyulacak. Bizde de bu fazlasıyla var.
 

Kendinizi kısaca ‘Mühendisim, girişimciyim, fütüristim ve yelkenciyim’ sözleri ile tanımlıyorsunuz, bu tanımı biraz daha açmanızı istesek?
Öncelikle kadın ya da erkek değil, ben bir insanım. Sosyal sorumluluk bilincini taşıdığımı düşünüyorum. Benim hedefim mutluluk ve bu hedefe giderken sosyal hayatımı ve iş hayatımı dengede tutmak zorundayım. Dolayısıyla onu dengelemek için sosyal hayatımdaki tecrübelerimi evimde, iş hayatımda edindiklerimi daha çok sosyal alanlarda yaymaya çalışıyorum.
 

Antalya’nın sorunları ve geleceği için de duyarlı olduğunuzu biliyoruz, bu konuda fikirleriniz nelerdir?
Antalya’da Kent Konseyine destek veriyoruz, SİAD’lar ile çalışmalar yürütüyoruz. Antalya MMO olarak gerçekleştirilen tüm çalışmalarda yer almaya gayret ediyoruz. Şehrin sorunları ile ilgileniyoruz. Antalya’nın bazı değerleri var ve bu değerlere sahip çıkmamız gerekiyor. Bunlar öncelikle tarih, Kaleiçi, mitoloji, doğal güzellikler. Antalya’yı ön plana çıkarmamız gerekiyor bunun için de seçeneklerimiz tarih, turizm ve tarım. Atatürk’ün de dediği gibi ‘Antalya hiç şüphesiz ki dünyanın en güzel şehri.’


Bu noktada sizce neler yapılabilir?
Tarihi, turizmi ve tarımı önümüze alıp, bilimsel tabanda bunları yerleştirip; mühendis, mimarlık ve ekonomi veri tabanında bilim ve insanı kapsayan veri tabanı oluşturmamız gerekiyor. Antalya’nın en önemli değerleri, yüzyıllardır oturmuş bu değerler şehrimizin daha akil bir şehir olmasını sağlıyor. Antalya’nın markalaşması, ekonomistlere, mimarlara ve mühendislere kalmış durumda. Biz elimizden geleni yapıyoruz ama bu konuda birilerinin de önderlik yapması gerekiyor


Türkiye’de ilk kadın oda başkanı oldunuz, bu başarının üstüne gerçekleştirmek istediğiniz bir sonraki hedefiniz nedir?
Başarıdan daha çok rol model olmak diyorum. Bu misyonu da TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’ndan alarak geldim. Oradaki kadın arkadaşlarımın da aynı misyonu yüklendiklerini düşünüyorum. Öncelikle bunu layıkıyla yetirmek ve bunun mümkün olduğunu kadınlara ve çocuklara göstermek istiyorum.


Antalya’da saygın bir iş insanı ve oda başkanısınız, sizce başarınızın sırrı nedir?
Başarının sırrı başarılı olduğunuzu düşünmemek! Ben hiç başarılı olduğumu düşünmüyorum, her şeyi eksik buluyorum. Kendimi aynanın karşısına koyduğumda daha yapmam gereken çok fazla şey olduğunu görüyor ve bundan da büyük mutluluk duyuyorum.

 

Son olarak ne eklemek istersiniz?
Hayattan hep aldıklarımızla besleniyor, büyüyoruz. Devletimiz bizi okutuyor, imkânlar sunuyor. Deniz bedava, güneş bedava, bu topraklarda doğuyoruz. Bu topraklara olan borcumuzu ödemek, özellikle de Atatürk’ün açtığı bu yolda ilerlemek ve kadına verdiği seçme ve seçilme hakkını göstermek adına rol model olmaya çalışıyorum.Bu bana huzur ve mutluluk veriyor. En azından borcumu ödediğimi düşünüyorum. Bizim Cumhuriyetçi çocuklara ihtiyacımız var. Şuan yapmamız gereken en önemli görev Cumhuriyeti korumak. Atatürk’ün tek mirası bu. Ben kendimce bir kenarından tutmaya çalışıyorum, tutmak isteyenlere de rol model oluyorum.

Tarih: 21-10-2019

FACEBOOK YORUM
Yorum