Çetin Osman Budak ADF Vakfını değerlendirdi!

Ak Parti iktidarında Antalya’nın hak ettiği değeri göremediğine dikkat çeken Budak, “Antalya Diplomasi Forumu, Antalya’nın tanıtımına katkı sağlaması açısından son derece önemli, ancak iktidarın Antalya, Davos’un alternatifi olacak iddiası boş hayal satmaktır. Tek adamın iki dudağı arasında kurulan vakıf, Davos’un alternatifi olamaz. Her zamanki gibi boş hayal satıyorsunuz, milleti de kandırıyorsunuz” dedi. Budak, “ 2021 ve 2022 yıllarında yapılan Antalya Diplomasi Forumuna ne OECD ne de G20 ülkelerinden liderler düzeyinde katılım var. Bu liderler ADF’ye neden katılmıyor? Katılan ülkelerin çoğu tek adam rejimiyle yönetiliyor. Bu düzeyde katılımla uluslararası ilişkilere yön vermek mümkün değil” diye konuştu

ADF Vakfının oluşturulacak bütçesinin de şeffaf olmadığına dikkat çeken Budak şöyle konuştu:

“FORUMA KATILAN ÜLKELERİN ÇOĞUNDA TEK ADAM REJİMİ VAR”
“Beklentimiz şu: Antalya tanıtılsın bari böyle bir şey olduğunda, diplomasiye de tabii ki, dünya barışına da tabii ki katkıları olsun ama 2021'de yapılan bizim Diplomasi Forumu'ndaki katılanları sayıyorum: Somali, Haiti, Karadağ, Bosna Hersek, Ukrayna, Afganistan, Kuzey Makedonya, Kosova, Kenya ve Kıbrıs; bunların devlet başkanları katılmış. 2022'de de farklı bir şey yok, 2021'de de aynı; Kosova, Slovenya, Kuzey Kıbrıs diye gidiyor, aynı yer. Şimdi, bunların içinde G20 ülkesi yok, Türkiye G20 ülkesi; bunların içinde OECD ülkesi yok, Türkiye OECD üyesi ülke. Bunlar niye gelmiyor acaba? Bunlar neden gelmiyor? Burada saydıklarımızın birçoğu tek adam rejimiyle, başkanlık sistemiyle yönetilen ülkeler. Şimdi, eğer buradan -ki burada iktidar milletvekilleri çıktı, söylediler- Davos gibi bir sonuç elde etmek istiyorsanız yöntem bu değil.

Kurumsallaşma adımları atılır, daimi üyeler -6 üye var- Cumhurbaşkanı tarafından seçilmez, bunun demokratik yollarla seçilmesi sağlanır, diplomatların bunun içinde olması sağlanır, sadece "mevcut dışişleri bakanı ve eski dışişleri bakanları" diye tanımlanmaz, bir kişinin iki dudağı arasına bu sıkıştırılmaz ve demokratik yollarla bu yapılabilir; Davos böyle oldu, Davos'u Davos yapan oydu. Ama burada diyorsunuz ki: "Artık insanlar Davos'u takip etmeyecek, dinlemeyecek; dünyanın gözü kulağı Antalya'da olacak." Her zamanki gibi boş hayal satıyorsunuz ve milleti de bunlarla kandırıyorsunuz.

“ADF VAKFI İKTİDARIN ÇİFTLİĞİNE DÖNÜŞMESİN"
Kanun teklifinde, muğlak bir yığın şey var: Bunun bütçesi nasıl olacak? Hiç haberimiz yok, nasıl olacağı belli değil. "Cumhurbaşkanı kararnamesiyle kamudan bütçe aktarılır." deniyor. Ne kadar, nereden, hangi bakanlıktan, hangi kaynaktan; tanımı yok. Bir de bağışlar meselesi var. Bağışlar ve hibeler meselesi var; burada da en ufak bir tanım yok. Burası büyük bir çiftlik hâline gelebilir; böyle bir tehdidi de ben buradan ifade etmek zorundayım.

Talimat verirsiniz: "Arkadaş bak orada bir ihale verdik, getir buraya bir 100 milyon doları yatır." Ya, o kaynağın nasıl kullanılacağıyla da ilgili en ufak bir tanımlama yok. Madem dünya barışına katkıda bulunacaksınız, madem Davos gibi bir kurum kuracaksınız tanımlayın bunları. Önümüze böyle kanunlar getirip bu kanunları da buradan geçirdikten sonra istediğiniz gibi ülkeyi ya da böyle bir forumu yönetmeniz mantıklı değil, tüm dünyayı kendimize güldürürüz.

“ADF’Yİ SEÇİM İÇİN ŞOVA DÖNÜŞTÜRMEYİN”
Bu yıl ki forum toplantısını nisan sonundan niye mart ayına aldınız? Bunu bir erken seçim hazırlığı olarak bir şov meydanı, öyle bir arena hâline getirmek istiyorsanız buralardan size ekmek çıkmaz arkadaşlar, buralardan size ekmek çıkmaz, buralardan medet ummayın. Yani önemli olan demokratikleşmedir, halka inin, halktan oy isteyin.