Sanayicinin sigortası attı!
Sigorta şirketleri, artan maliyetler nedeniyle poliçe kesmekten imtina etmeye başladı. Bu yaklaşım nedeniyle fabrikaların sigorta başvurularına risk analizi dahi yapılmadan ret cevabı verildiğini belirten Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, Bölgedeki bazı firmaların sigortasız bir şekilde üretim yapmak zorunda kaldığını söyledi.
Sigorta şirketlerinin, acentelerini zorunlu trafik sigortası dahi yapamaz duruma getirerek zor duruma düşürdüğüne dikkat çeken Bahar, bu kaotik durumun hemen her sektörde olumsuzluklara ve kayıplara neden olduğunu ifade etti.
Yüksek enflasyon ve yükselişi önlenemeyen döviz kuru, sigortacılık sektörünü çıkmaza soktu. Sigorta şirketleri, fahiş oranda artan hasar maliyetleri nedeniyle poliçe kesmekten imtina etmeye başladı. Sektörde yaşanan bu kaotik durum, başta sigorta acenteleri olmak üzere hemen her sektörde olumsuzluklara ve kayıplara neden oldu. Milyon dolarlık fabrika yatırımlarını, yüksek maliyet ve yüksek risk nedeniyle sigortalamaktan geri duran sigorta şirketleri, zorunlu trafik sigortalarında dahi güçlükler çıkarmaya başladı. Fabrikasını sigortalatamadığı için uykuları kaçan sanayici, şirket araçlarının zorunlu trafik sigortasını da yaptıramaz duruma gelince, ister istemez sigortası attı.
ÜLKE EKONOMİSİNE ZARAR
Sigortacılık sektöründeki sorunların sanayi üretimini ve ülke ekonomisini tehdit eder bir boyuta ulaştığını söyleyen Antalya Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ali Bahar, tarım, gübre, mobilya, soğuk hava deposu, plastik, kimya, geri dönüşüm ve boya sektörlerinde üretim yapan fabrikaların birçoğunun, sigortasız bir şekilde faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtti. Bu tesislerde meydana gelecek olası bir yangın ya da doğal afetlere bağlı hasarın tanzim yolunun kapalı olduğunu aktaran Bahar, “Sigorta şirketleri riskli olarak nitelendirdikleri sektörlerde üretim yapan tesisleri hiç görmeden, yerinde incelemeden, risk analizi dahi yapmadan başvurularını ret ediyor. Şu an Bölgemizde üretim yapan birçok fabrika, ne yazık ki sigortasız bir şekilde faaliyetlerini sürdürmek durumundadır. Yılların emeği ile kurulmuş, yüzlerce kişiye istihdam sağlayan, kent ve ülke ekonomisine katma değer üreten bu kıymetler, olası bir yangın ve doğal afet sonucunda yok olup gitme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bölgemizde iki büyük yangın felaketi yaşanmış, iki dev tesisimiz, birkaç saat içerisinde alevlere yenik düşüp, kullanılamaz hale gelmiştir. Söz konusu bu iki tesisimiz, kısa sürede yaralarını sarmış ve üretime devam etmiştir. Kaybın telafi edilip tesisin ülke ekonomisine kazandırılmasındaki en önemli etken, kusursuz hazırlanmış sigorta poliçeleridir. Ancak şu anda, ülke ekonomisini ve sanayicilerimizi, olası bir kayıp karşısında tanzim edecek bir sistem ne yazık ki devrede değildir” dedi.
TRAJİKOMİK UYGULAMA
Yaşanan sıkıntıları, yakın geçmişten bir örnek ile anlatan Başkan Bahar, “Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri olan katılımcımızın, kimya alanında yaptığı yeni yatırımını sigortalayacak bir şirket bulunamadı. Söz konusu bu tesis, bugüne kadar yurt dışından temin ettiğimiz birçok hammaddeyi, ülkemizde üretmek için kuruldu. Yani üretimdeki dışa bağımlılığımızı sona erdirecek, tam manasıyla yerli ve milli bir yatırım. Hiçbir Türk sigorta şirketi, son teknoloji ve yüksek güvenlik sistemleri ile donatılan bu tesisimizi sigortalamayı kabul etmedi. Son çare olarak yurt dışındaki şirketler ile irtibata geçildi ve yatırımın bir bölümü yabancı firmalar tarafından sigortalandı. Dışa bağımlılığımızı sona erdirmek için elini taşın altına koyan sanayicimiz, kaderine terk edildi ve en kötüsü de kendisi dışa bağımlı hale getirildi. Yatırımını sigortalayacak yerli ve milli bir sigorta şirketi bulamadı. Bölgemizde bunun gibi daha birçok trajikomik sigorta hikayesine rastlamak mümkündür. Sorun bireysel değildir, memleket meselesidir. Çünkü söz konusu olan tesislerin tamamı, milli servetimizdir” şeklinde konuştu.
ACENTELER DEĞERSİZLEŞTİRİLİYOR
Sorunun günden güne derinleştiğini ve sektördeki sıkıntıların hem sanayiciler, hem vatandaşlar, hem de sigorta acenteleri için, içinden çıkılmaz bir boyuta ulaştığını ifade eden Bahar, şirket araçlarının zorunlu trafik sigortasının dahi yapılamaz hale geldiğini anlattı. Sigorta şirketlerinin yaklaşık 7-8 aydır zorunlu trafik sigortası yapmaktan imtina ettiğine vurgu yapan Bahar, “Araçlarımızın kaskosunu yaptırabiliyoruz, fakat özellikle çalıştığımız sigorta acenteleri vasıtasıyla zorunlu trafik sigortası yaptırmakta, büyük zorluklar yaşıyoruz. Sigorta şirketlerinin hasar maliyet hesaplarını gözetmesi, acenteleri poliçe yazdıramaz duruma getirmiştir. Sonuç olarak da sanayicilerimiz şirket bünyesinde kullandıkları araçlarının zorunlu trafik sigortasını yaptıramadıkları bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Fakat işin trajikomik tarafı, çalıştığımız sigorta acenteleri dışındaki yerlerden, bankaların cep şubeleri ya da bu alanda hizmet veren web sitelerinden, birkaç dakika içinde, zorunlu trafik sigortası yaptırılabilmektedir. Bu durum acente-sanayici / acente-vatandaş arasındaki sorunları körüklemekle kalmıyor, sigorta acentelerini itibarsızlaştırıp, gelir kaybı yaşamasına neden olmaktadır. Acentelerin değersizleştirilmesi, sorunlar yumağı haline gelmiş olan sigortacılık sektörünün ipinin çekilmesi anlamına gelmektedir. Sigorta şirketlerini, bu vahim hatadan bir an önce dönmeye ve acentelerini daha da güçlendirecek adımları ivedilikle atmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
SEKTÖR PROFESYONELLEŞMELİ
Sigortacılık sektörünün profesyonelleşmesi gerektiğini birçok kez gündeme getirdiklerini söyleyen Başkan Bahar, “Sektörün profesyonelleşmesinin, acentelerin güçlendirilmesiyle mümkün olacağına inanıyoruz. Daha öncede bu konuyu gündeme getirerek, sektörün daha güçlü temsil edilmesi ve her anlamda profesyonelleşmesi için faaliyetlerinin, sigorta acenteleri tarafından kurulacak bir oda tarafından sevk ve idare edilmesinin kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu beyan etmiştik. Bu düşüncemiz değişmedi, hatta yaşadığımız olumsuzluklar nedeniyle daha da güçlendi. Acenteler tarafından kurulacak bağımsız meslek odası, yaşadığımız sorunların çözüme kavuşmasından tutunda, ilgili yasa ve mevzuatların doğru çıkmasından sektörün gerektiği gibi temsil edilmesine, kamuoyunun bilinçlendirilmesi için eğitim ve farkındalık çalışmalarından, acentelerin denetlenmesine kadar birçok kritik noktada çözüm odaklı faaliyetlerde bulunup hem sektörün hem de ülke ekonomisinin güçlenmesine vesile olacaktır” ifadelerini kullandı.
Tarih: 04-08-2022